Osmanlı’nın Köklerindeki Adalet ve İslam Anlayışı
Menşur, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde padişahlar tarafından bey ve komutanlara gönderilen, rütbe yükseltilmesini bildiren bir ferman olarak tarihte önemli bir yer tutar. Bu belgeler, sadece bir idari karar metni olmanın ötesinde, o dönemin devlet yönetimi anlayışını, İslam’ı kavrayış biçimini ve dünya hayatına bakışını yansıtır. Menşurlar, İslam’ın yüce değerlerini ve adalet anlayışını merkeze alan bir idare sisteminin temsili belgeleridir.
Selçuklu’dan Osmanlı’ya Tarihi Bir Süreç
Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Mesud tarafından Osman Gazi’ye gönderilen menşur, Osmanlı Devleti’nin temelinin atıldığı önemli bir dönüm noktasıdır. 1289 yılında gönderilen bu menşur, Osman Bey’in başarılarını ve İslam adına gösterdiği gayreti ödüllendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Osman Bey’in Selçuklu tarafından uç beyi olarak tanındığı 1284 tarihli ilk menşurdan sonra, Bizans’a karşı elde ettiği zaferler ve özellikle İnegöl tekfuru Nikola’nın mağlup edilmesiyle, ikinci menşur ve beraberinde beylik alametleri gönderilmiştir.
Gönderilen beylik alametleri şunlardır:
- Ak sancak
- Tuğ
- Davul
- Kös
- Zil
Bu alametlere ek olarak Osman Gazi, her türlü vergi ve tekliften muaf tutulmuştur. Bu durum, Osmanlı’nın temellerinin atıldığı dönemde Selçuklu hükümdarlarının Osman Bey’e verdiği desteğin önemli bir göstergesidir.
Menşurun Osman Gazi’ye Teslimi ve Mehter Geleneğinin Başlangıcı
Menşur ve beylik alametleri, Osman Gazi’ye ikindi vaktinden sonra ulaştırılmıştır. Osman Gazi o sırada, adet edindiği üzere misafirlerine ve ihtiyaç sahiplerine yemek ikram etmekle meşguldü. Tabılhane’nin (daha sonra mehterhane olarak anılacaktır) çalınmasını emrederek bu anı ayakta ve ellerini göğsünde kavuşturarak dinlemiştir. Bu gelenek, daha sonra Osmanlı padişahlarının mehter marşlarını ayakta dinlemelerine dönüşmüş ve Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar devam etmiştir.
Osmanlı Yönetim Anlayışının Yansıması
Menşurun özet metni, Selçuklu Sultanı’nın Osman Bey’e verdiği emirleri ve Osmanlı’nın yönetim ilkelerini içerir. İşte menşurda öne çıkan bazı unsurlar:
- Adalet: Osman Bey’e, adaleti her zaman ön planda tutması emredilir. Zalimlerin mazlumlara zulmetmesini engellemesi, halkın haklarını koruması ve şer’i esaslara uygun yönetim göstermesi istenir.
- Sosyal Denge: Halkın zengin veya fakir, alim veya cahil olmasına bakılmaksızın eşit muamele görmesi talimatı verilir.
- Ziraat ve Ekonomi: Tarımın desteklenmesi, ekilmemiş toprakların imara açılması ve halkın refahının artırılması emirler arasındadır.
- Din ve Şer’i Yönetim: Beş vakit namazın cemaatle kılınması, İslam’ın değerlerinin korunması ve ulemanın desteklenmesi öncelikli görevlerdendir.
Menşurda, Osman Bey’in hem askeri başarılarının hem de İslam’a bağlılığının Selçuklu Sultanı tarafından takdir edildiği açıkça belirtilir. Bu belge, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin yönetim ilkelerinin ve adalet anlayışının temellerinin Selçuklu’dan devralındığını göstermektedir.
Osmanlı’nın Yükselişindeki İlk Adım
Selçuklu Sultanı’nın Osman Bey’e gönderdiği menşur, sadece bir ferman değil, İslam’ın bayraktarlığını üstlenecek bir devletin tohumlarını taşıyan bir belgeydi. Osman Gazi, bu menşur doğrultusunda adalet ve hoşgörü temelli bir yönetim anlayışıyla hareket ederek, 600 yıl boyunca İslam’ın sancaktarlığını yapacak bir imparatorluğun temellerini attı.
Bu anlayış, Osmanlı’nın üç kıtada barış ve huzuru yaymasını, Allah’ın emrettiği adaleti tesis etmesini ve insanlığa hoşgörüyle yaklaşmasını sağladı. Menşur, Osmanlı’nın yönetim felsefesinin başlangıç noktasını simgeleyen, tarihsel ve manevi öneme sahip bir vesika olarak tarih sahnesindeki yerini aldı.